Esenlik

Wellbeing Konferansı’nda Yerinizi Şimdiden Ayırtın!

Günümüzde, sağlık ve mutluluk kavramları giderek merkezi bir öneme kavuşuyor. Wellbeing uzmanı ve Ayurveda eğitmeni Ebru Şinik önderliğinde kurulan Wellbeing ve Bütünsel Sağlık Derneği de bu iki temel unsurun önemini anlatmak konusunda rehberlik etmeyi amaçlıyor.

Derneğin bu amaçla organize ettiği ve ülkemizde geçtiğimiz yıl ilk kez gerçekleşen Wellbeing Konferansı’nın ikincisi 4 Mayıs 2024 Cumartesi günü İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenecek. Konferans, ilk olarak 2023’te iş, tıp ve akademi dünyasından özel isimler ile gerçekleşmiş ve ülkemizde bir ilke imza atmıştı.

Hale Caneroğlu

Bu yıl da Wellbeing Uzmanı Hale Caneroğlu tarafından sunulacak II. Wellbeing Konferansı’nda, konularında uzman ve topluma ilham veren değerli panelistler yer alıyor. Program hem bilgileneceğimiz hem eğleneceğimiz özel bir deneyim yaşayacağımız içeriğiyle dikkat çekiyor.

“Wellbeing kişinin hayatını şekillendiren ana alanlarında nasıl hissettiği ile ilgilidir.”

Ebrucuğum, seni tebrik ederek başlamak isterim. Bir arkadaşın olarak benimsediğin değerleri ülkenin vizyonuna kazandırmak amacıyla kurduğun Wellbeing Derneğini takdir etmemek mümkün değil. Sormak isterim, senin dernekleşme motivasyonun neydi?

Sevgili Serdacığım, sen de en önemli kitaplarımdan birinin editörü olarak biliyorsun ki wellbeing, genel yaşam kalitesinin bir göstergesidir. Yaklaşık 13 yıldır adım adım hayatıma kattığım bu yaşam tarzını, Yükselen Çağ Wellbeing Akademi bünyesinde verdiğimiz sertifika programlarına katılan öğrencilerimiz haricinde, eğitim almaya vakti, nakdi veya motivasyonu olmayan ama gene de hayatının bir noktasından başlayarak daha iyi hissetme halini yaratmak isteyen geniş halk kitleleri ile paylaşmak, Wellbeing Derneği Yönetim Kurulu olarak en büyük motivasyonumuzdur.

Senin mottonun “İyi ol, mutlu ol” olduğunu biliyorum. Elbette derneğin de genel çalışma alanı aynı hayat bilinci üzerine inşa edilmiştir. Ben, yine de senden dinlemek isterim: Dernek olarak “iyilik hali” kavramını nasıl tanımlıyorsunuz ve hayatımızdaki önemini nasıl vurguluyorsunuz?

Günümüzün hızlı tempolu dünyasında, fiziksel sağlık kadar ruhsal ve zihinsel sağlığımız da büyük bir önem taşımaktadır. İşte tam da bu noktada wellbeing kavramı karşımıza çıkıyor. Wellbeing, bireylerin genel yaşam kalitesini ve memnuniyetini ifade eden bir terimdir. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal bileşenlerden oluşan bir denge halini kapsar ve kişinin hayatını şekillendiren ana alanlarında nasıl hissettiği ile ilgilidir. Wellbeing; fiziksel, zihinsel ve ruhsal beden sağlığımız ve dengesinin yanı sıra iş hayatımız, sosyal hayatımız, finansal durumumuz ve yaşadığımız sosyal çevre içerisinde tam anlamıyla dengede olmayı ve uyumlu bir yaşamı ifade etmekte olup “bütünsel sağlık, mutluluk ve iyi olma hali” olarak tanımlanabilir.

WELLBEING DERNEĞİ, HAFTALIK CANLI DERSLER, AYLIK WEBINARLAR VE ÖZEL KAMP PROGRAMLARI GİBİ ETKİNLİKLER DÜZENLİYOR

Dernek olarak Wellbeing ve bütünsel sağlık arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz ve bireyler bu iki kavramı hayatlarına nasıl entegre edebilir?

Bireylerin bu kavramı hayatlarına entegre etmek üzere önce niyetine girmeleri ve bir karar vermeleri lazım. Yani kişi kendisine bakıp, bir durup düşünecek ve “Ben şu andan itibaren her anlamda daha iyi hissetmek istiyorum, bu benim doğum hakkım. Genel wellbeing halimi yükseltmek için ufak gibi dursa da bir yerden başlamalıyım” diye karar vermeli. Dernek üyelerimize bu konuda ücretsiz rehberlik yapıyoruz. Her hafta özellikle stres yönetimi için “YAŞAMINA HAREKET KAT” dersleri adı altında, 11 farklı uzman eğitmenimiz tarafından, online canlı ve interaktif olarak verilen, her seviyeye açık farklı yoga, meditasyon ve nefes teknikleri derslerimiz mevcut. Bu derslerin hepsi uzman eğitmenlerimiz tarafından gönüllülük esasına göre veriliyor. Ayrıca her ay Yönetim Kurulu üyelerimizden uzman bir akademisyen doktor tarafından wellbeinge dair muhtelif konularda, yine sadece üyelere özel webinarlar düzenliyoruz. İlgilenenler bu linkten üyelere özel haftalık canlı ders programımızı inceleyebilirler: https://wellbeingdernegi.org/yasamina-hareket-kat  

Dünya Sağlık Örgütü wellness kavramını “sadece hastalığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak tam bir iyilik hali” olarak tanımlıyor. Wellbeing ise wellness uygulamalarını da kapsayan bir çatı olarak kaliteli yaşam, refah, iyi olma halini tesis eden protokolleri ve eylemleri kapsıyor, desek kavramları doğru ayırt etmiş olur muyuz?

Burada Dünya Sağlık Örgütünde de hali hazırda bir kavram kargaşası mevcut. Wellness, sadece fitness, beslenme ve spa uygulamalarını içermektedir. Wellbeing ise, aynen dediğin gibi wellness uygulamalarını da içinde bulunduran ana kapsayıcı çatı terimdir. Wellbeing ibaresi, insanın sahip olduğu üç ana beden olan fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenlerde denge sağlayıcı günlük seçimler ile Gallup’un 2010 yılında yayınladığı ve dünya nüfusunun %98’ini temsil eden Wellbeing Araştırmasında yer alan kariyer, finansal, sosyal ve çevresel hayatta da eş zamanlı olarak denge kurulmasını ifade eden, tüm wellness ve koruyucu tıp uygulamalarını da çatısı altında barındıran ana başlıktır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı SKA (sürdürülebilir kalkınma amaçları) raporuna göre “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” listede 3. sırada yer alıyormuş, bunu görünce şaşırdım doğrusu. Buradaki önemi bize anlatır mısın?

Önemini kısaca şu şekilde anlatayım: TIME dergisi 2030 Komitesi tarafından, 2021 Şubat ayında yayınlanan veriler gösteriyor ki 2021-2030 süreci, gezegenin insan yerleşimi için uygun olup olmayacağının belirleyicisi olacak. Bu bakış açısıyla belirlenen ve süreç içinde hem gezegeni hem de tüm insanlığı kurtaracak olan 6 ana sütun da şöyle açıklandı: inovasyon, eşitlik, sürdürülebilirlik, ekonomi, liderlik ve wellbeing. Yani özellikle pandemi sonrasında her bireyin genel sağlığı ile ilgili sorumluluğu önce kendisinin alması gerektiği son derece netleşmiş, yaşam tarzı değişikliklerinin hastalıkların önlenmesinde, genlerden çok daha etkili olduğu epigenetik bilimi tarafından kanıtlanmıştır. Epigenetik araştırma neticeleri, özetle şunu söylüyor: Hastalıkların %5’lik bir bölümü genler ile ilişkilendirilirken %95’lik kısmı ise epigenetik aracılığı ile kontrol edilebilmektedir. Özetle, daha iyi bir yaşam kurgusu için kurban rollerimizi bırakıp yaşamınızın sorumluluğunu bilimin ışığında ele almanın vakti geldi.

WELLBEING SADECE FİZİKSEL DEĞİL, AYNI ZAMANDA ZİHİNSEL VE RUHSAL SAĞLIĞI DA İÇEREN BÜTÜNSEL BİR YAKLAŞIMI KAPSIYOR

Seninle bu röportajı yapmak için konu içinde biraz araştırma yaptım. Gördüm ki iyilik hali kavramının sosyal, duygusal, fiziksel, entelektüel, manevi, mesleki, finansal ve spiritüel olmak üzere çok boyutlu bir yapısı var. Türkiye’yi düşününce bunlar sanki “lüks” gibi geldi ve gülümsedim. Sanırım dernek, toplumun bireylerin öz bakımının önceliklendirilmesine dair ümitsizliği üzerine de çalışacaktır. Bu konuda neler söylersin?

Bunlar bir lüks değil artık, tam tersine bir gereklilik. İnsan olmanın ve insanca yaşamanın gereklilikleri. Biz, dernek olarak herhangi bir ümitsizlik üzerine kesinlikle çalışmayacağız. Ümitsizlik kavramı, kişilerin zihnindeki bozuk yapılardır. Biz, ümidi olan veya ümit beslemek isteyen zihinlere ve bu ümitleri için nereden başlayacağını bilemeyen ilgililer için bir rehberlik mekanizması olma niyetiyle çıktık yola. Hiç kimseyi ikna etmek için ekstra bir çaba harcamamıza lüzum yok, zaten tüm bilimsel veriler, 2009 yılından beri gerçekleri ortaya net bir şekilde koyuyor. Az önce de söylediğim gibi yaşamlarımızın ve yaşam kalitemizin sorumluluğunu almak bizim için birinci görevdir.

Temmuz 2023’te yapılan bir araştırma var. Araştırma, bu tarihe kadar ulusal tez merkezine yüklenen iyilik hali temalı tezlerin istatistiğini çıkarmış. Kriterlere uygun 1458 tez belirlenmiş ve lisansüstü tezlerin 1097 tanesi 2018 yılı sonrasına aitmiş. Buradan anlıyoruz ki son 6 yıl Türkiye için wellbeing kavramıyla ilgili akademik farkındalığın artmasını sağlamış. Öte yandan aynı araştırma, kavramın önemi açısından bakıldığında bu sayının yetersiz olduğunu da söylüyor. Wellbeing Derneği olarak yaptığınız farkındalık çalışmalarının alanı büyütmeye hizmet edeceğini düşünüyorum. Bu konuda neler söylemek istersin?

Evet, bu global araştırma konularına dernek olarak kaynak sağlamayı da hedefliyoruz. Dernek İdari Kurul üyelerimizden olan ve aynı zamanda Yükselen Çağ Wellbeing Akademiden mezun iki değerli akademisyen, Doç. Elif Bengü ve Prof. Burcu Aslantaş Ateş tarafından 3 yıldır wellbeing konusunda 6 farklı yayın gerçekleştirildi. Bu araştırmaları, dernek web sitemiz altında yer alan bu linkten indirebilirsiniz: https://wellbeingdernegi.org/yayinlar/.

Uluslararası araştırma kuruluşu olan Gallup ve Oxford Wellbeing Research Center bu konuda yaklaşık 20 yıldır ciddi araştırmalar yaparak her sene raporlarını yayınlıyorlar. Bu kurumlar haricinde dünyanın en saygın farklı üniversiteleri tarafından da wellbeing konusuyla ilgili sürekli yeni yaygın araştırmalar yapılmaya ve yayınlanmaya devam ediliyor.

Yönetim Kurulu: Buğra Öktem, Nuray Yazıhan, Özdal Ersoy, Pelin Arıbal Ayral, Ebru Şinik Özge Çelik, Pelin Bozkurt Bilgiç, Bedrettin Cemal Andıç

Derneğin yönetim kurulu üyelerine baktığımda çok sayıda akademisyenin ismini gördüm. Nasıl bir bakış açısıyla oluştu yönetim kurulunuz? Nasıl bir araya geldiniz?

Evet, wellbeing konusunda söz sahibi olabilmek için öncelikle bireylerin fiziksel, zihinsel veya duygusal sağlıkları ile ilgili uzmanlık alanlarında olan akademisyenlere yer vermemiz gerektiğine karar verdik. Ve elbette özellikle kurumsal dünyada etkin ve lider pozisyonundaki profesyonellerin de içimizde olması gerekiyordu. Yönetim Kurulu çoğunluğu farklı dönemlerde Yükselen Çağ Wellbeing Akademi çatısı altında verilen Koruyucu Tıp Sertifika Programlarının en az birinden mezun ilgili ve gönüllülerden oluşturulmuştur. Yönetim Kurulunda yer alan tüm üyelerimiz wellbeing konusunda iş, özel ve profesyonel yaşamlarında hem zaman hem araştırma hem de emek olarak ciddi yatırım yapan, bu konuda farkındalığı son derece gelişmiş, çok değerli kişilerdir.

Derneğin web sitesinde şöyle demişsiniz: “Bütünsel Sağlık ve Wellbeing Derneği olarak bireysel, kurumsal ve tüm halk sağlığını gözetmek; iş, özel, sosyal ve dijital yaşamda bütünsel sağlık ve farkındalık halini yükseltmeyi amaçlıyoruz.” Bu bağlamda sormak isterim: Alanda çalışan ya da bu konulara ilgi duyan çok sayıda insan var. Gerek üye gerek takipçi olarak dernek için kimler çalışabilir, amaçlarınıza kimler, nasıl katkı sağlayabilirler?

Derneğimiz bireysel ve tüzel üyeleri, ihtiyaçlar ve yıllık planlarımız doğrultusunda muhtelif katkılarda bulunabilir. Tüm üyelerimiz, aşağıda belirttiğim, dernek içinde oluşturduğumuz çeşitli çalışma gruplarına katılım sağlayarak destek olabilmektedir. Ayrıca bu şekilde düşünen ve daha iyiyi hedefleyen güzel insanlarla tanışarak, sosyal wellbeing halini yükseltme şansı ve toplumsal iyilik haline katkıda bulunarak çevresel wellbeing haline de destek olma fırsatı da yakalayabilirler.

Dernek içinde “Kamp ve Aylık Dersler Organizasyonu Çalışma Kurulu, Toplumsal Eğitim ve Etkinlikler Çalışma Kurulu, Uluslararası İlişkiler Strateji Kurulu, Bilimsel Araştırma Kurulu” gibi gruplar var. Bu gruplar, üyelerimize kendi ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre katkıda bulunma fırsatı sunar, aynı zamanda bireylerin sosyal wellbeing hallerini yükseltmelerine ve toplumsal iyiliğe katkılarını artırmalarına olanak tanır.

4 MAYIS 2024’TE GERÇEKLEŞECEK WELLBEİNG KONFERANSNDA, ALANINDA UZMAN İSİMLER BİR ARAYA GELİYOR

4 Mayıs 2024 Cumartesi günü İstanbul Bahçeşehir Üniversitesinde Wellbeing Konferansı gerçekleştireceksiniz. Konferans konukları ve içeriğiyle dolu dolu bir gün vaat ediyor. O gün bizi neler bekliyor?

Dolu dolu, çok keyifli, verimli ve bol kahkahalı bir gün bekliyor şüphesiz! Wellbeing Konferansı’nın tüm ekibi ve panelistleriyle ülkemizde ilk defa yapılan bir imza etkinliğe ev sahipliği yapmasının haklı gururunu ve mutluluğunu taşıyoruz. Herkese açık olan konferansımıza, geçtiğimiz yıl beklenilenden çok daha büyük bir talep olduğu için bu yıl 300 kişi kapasite ile daha çok kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. II. Wellbeing Konferansı’nda, konularında uzman ve topluma ilham veren çok değerli liderler yer alıyor. Tüm konferans akışını Master Of Ceremony titri ile efsane “Avrupa Yakası” dizisinin en sempatik karakteri Yaprak rolünü canlandırmış olan sevgili Hale Caneroğlu, Gedik Üniversitesi Wellbeing Uzmanlığı Sertifika Programını geçen yıl tamamlayarak almış olduğu Wellbeing Uzmanı unvanı ile sunacak. Kapanışında Dr. Levent Buda tarafından, Avrupa turnesini gerçekleştirdiği “Doktordan Temiz Hikayeler” isimli Stand-Up Show’un yer aldığı programda, katılımcılara keyifli dakikalar yaşatarak “iyi olma halini” yükseltmek amaçlanıyor.

Okuyucularımız konferansa katılım için biletleri nasıl satın alabilir?

Konferans biletlerini Dernek Genel Sekreterliği’mize mail atarak info@wellbeingdernegi.com, 0532 785 59 77 bilet satışı whatsapp hattımıza ulaşarak, satın alabilirsiniz. Ayrıca, Youtube kanalımızdan geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 1. Wellbeing Konferansına ait tüm panelleri ve Yönetim Kurulu üyelerimizin gerçekleştirdiği bazı webinarları izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/@wellbeingdernegi

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek güncel projelerimizi takip edebilirsiniz:

Instagram: https://www.instagram.com/wellbeingdernegi/
Youtube: https://www.youtube.com/@wellbeingdernegi

LinkedIn: @wellbeingassociation
Twitter: @wellbeingdernek
Facebook: @wellbeingderneği

Bu planlar ve projeler, bireylerin ve toplumun genel wellbeing halini yükseltmek amacıyla tasarlanmıştır. Dernek olarak sağlık ve mutluluğun sadece fiziksel boyutla sınırlı olmadığını, aynı zamanda zihinsel, sosyal ve duygusal boyutları da kapsadığına inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu bütünsel yaklaşımı destekleyen etkinlikler ve programlar geliştirmeye devam edeceğiz.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

serda-kranda-kapucuoglu_
Kitap projeleri, yayın danışmanlığı, yazar koçluğu ve geliştirici editörlük yapıyor. Jungian Koç. Birdenbire adlı ilk romanını 2022’de yayımladı. Kurucusu olduğu ZB Akademi’nin Serda Kranda Akademi markası altında hem kurumlar hem de bireyler için editörlük ve yazarlık atölyeleri düzenliyor, editoryal danışmanlık veriyor. 21 Gün Okuyanları adlı okuma kulübünün kurucusu. Mümkün Dergi’nin ve 360 derece editörlük ve yayın danışmanlığı hizmetleri veren Mümkün Ajans’ın kurucu ortaklarından. Edebiyat, felsefe, mitoloji ve psikolojiyle ilgileniyor. 1979 İstanbul doğumlu. Evli, kedili ve iki kız annesi.