Aktüalite

Covid19, bağışıklık sistemimiz ve aile zihnimiz

Özellikle Covid’in yoğun olduğu bu günlerde bizler için en önemli konu, hiç süphesiz sağlığımız. Sağlığımızı korumak için de hepimizin bildiği gibi, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekiyor. 

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin en güçlü yollarından biri, “anne ve baba hattımızla olan ilişkimizi yapılandırmak”.

Sağlığımızın artık bilim insanları tarafından da nesiller arası aktarım ve çocukluk çağlarımızda yaşadığımız olaylarla şekillendiği  kabul ediliyor.  Aslında bu her zaman için böyle ancak Covid şu anda geçmiş travmaları da sanki bir büyüteç gibi iyice yüzeye getirdi.  Kapanma, insanların sinir sisteminde pek çok tetiklenme yarattı. Bu yüzden pek çok kişinin stres seviyeleri de iyice yükseldi. Sinir sisteminin regülasyonu şu anda her zamankinden daha önemli hale geldi.

ANNE-BABA İLE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN BAĞLANTISI NEDİR?

Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için stres seviyemizin dengelenmesi gerekiyor. Peki konunun ebevynlerimizle olan ilişkimizle nasıl bir bağlantısı var?

Bizler yaşamımızın yarısını anne ve anne atalarımız, diğer yarısını baba ve baba atalarımız aracılığıyla alıyoruz. Yaşam nehri bize onlar aracılığıyla akıyor.

Anne ve babalarımızın kendi anne ve babalarından kalıtsal olarak devraldığı stres modellerini bizler de alıyoruz. Bizler bozuk veya eksik değiliz ancak nesiller arası travmayı taşımaya o kadar alışığız ki taşıdığımızı bile fark etmiyoruz.

Aile Dizimi’nin kurucusu Bert Hellinger, bizden önceki nesillerle ortak bir “aile zihnini” paylaşığımızı söyler. Ailede yaşanan bir erken çocuk kaybı, göçler, dışlanmış olanlar, geride kalanlar, savaşlar, intihar, şiddet, sırlar, hastalıklar, kürtajlar, tutulmamış yas, hazmedilmemiş duygular, terk edilme ve daha pek çok mesele, tüm aile sistemimiz üzerinde nesiller boyunca iz bırakır. Fraktal gibi tekrar eden bu olayların ardında “bilinçsiz bir bağlılık” vardır. İnsanlar şu anda yaşadıkları sorunların daha önceki nesillere ait olması sebebiyle belirtilerini anlayamazlar. Diğer aile üyelerinin kaderleriyle dolanıklık gösterirler, yani daha önceki bir aile üyesinin duygularını, davranışlarını veya zorluklarını sanki kendilerine aitmiş gibi taşırlar ve omuzlarında pek çok ağırlık biriktirirler. Bunu kör sevgi ile yaparlar.

Bazen de geçmişte yaşanan olaylar daha büyük olan aile sistemi tarafndan dengelenmek ister. Örneğin ailede bir suç işlenmiş ve sorumluluğu o zaman alınmamış ise bir sonraki nesilden birileri bu olayı dengelemek üzere yaşamlarında sıkıntı yaşarlar.

BİLİNÇLİ SEVGİYE AÇILAN KAPI: SAYGI DUYMAK

Peki bunun için ne yapmalıyız? Öncelikle bir çocuk olarak anne ve babamızdan başlayarak bizden önceki nesillerin yaşadıklarına saygı duymaktan başka yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını anlamaya davet edebiliriz kendimizi. Bu bilinçli sevgiye açılan kapıdır.

Korkular, çatışmalar ve hastalık belirtilerinin ardındaki sebeplerle bağlantıyı kurduğumuz zaman, sevgiye bir yol veririz. Annemize ve babamıza kızarak, suçlayarak, yargılayarak ve eleştirerek sadece stres seviyemizi arttırırız ve bağışıklık sistemimizi zayıflatır, sağlığımızı bozar ve aile sisteminde kaos yaratırız. Ancak bu bağı sadece kalp gözümüzle görüp kurabiliriz. 

BİR ÇALIŞMA ÖNERİSİ

Bu konuyla ilgili size yardımcı olacak bir araç paylaşmak istiyorum.  Ailede yaşanmış önemli olayları tespit ederek bir aile ağacı oluşturabilirsiniz. Bu çalışmayı diğer aile üyelerinden de bilgi alarak mümkünse üç nesil için yapabildiğiniz kadar yapabilirsiniz. . Aile sisteminize anneniz, babanız, onların anne ve babaları, kardeşler, halalar, teyzeler ve dayılar dahildir. Yukarıda yazdığım olaylara benzer olayları araştırtırıp çalışmanıza yazın ve bir meditasyonla tekrar eden patern ve döngülere bakın. Siz de benzerlerini yaşıyor musunuz? Çok farklı içgörüler elde edebilirsiniz. 

Dedeniz anneannenizi hor görmüş ise erkeklere kızıgın olabilirsiniz, yalnız hissediyor olabilirsiniz ve aynı hissin anne ve anneannenizde de olduğunu fark edebilirsiniz… Ya da iyi gitmeyen evliliğinizde babanızla tamamlanmamış bir hissi tamamlamaya çalıştığınızı görebilirsiniz. Halanızın katılığının kaynağını fark edip kalbinizi yumuşatabilirsiniz. Meditasyonunuzda belki gözünüzden süzülen bir damla yaş ile sevgili aile büyüklerinin yaşadıklarını onurlandırıp, yaşadıkları ağır duyguları onlara bırakarak kendi yaşam fırsatlarınızı kucaklayabilirsiniz. Bunu ancak olanları olduğu gibi kabul edip, onlara ait olanı onlara bıraktığınızda gerçekleştirebilirsiniz. Bu derin bir anlayışla gerçekleşir; sadece zihinle düşünerek değil… 

DİRENÇ VARSA ONA DA YER AÇIN

Bazen zaman alır ve buradaki süreçlerin hepsi normaldir. Süreçlerden birisi, olanı kabul etmekteki direnç olabilir; o zaman direncinize de yer açın. Tüm gelen hislere yer açın ve sonra geçmelerine izin verin. Sadece bu aile ağacını yapmak bile büyük bir resim görmenize yardımcı olacaktır.

Kendi yaşamınıza yürümek belki sizi biraz suçlu hissettirebilir ama bir yetişkin de ancak bu suçluluğu tolere ederek yaşamında yeniyi yaratabilir. 

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.